Eylül 30, 2011

Ruhun dinginliğine cevabınız " evet " ise işte size en güzelinden " Buika " ...

O zaman benden yanasınız ! ... iyi seyirler :)


Mi Nina Lola !...




Haftamızın kitabı " mavi köpeğin gözleri " çok sevdiğim yazarlardan olan " Gabriel Garcia Marquez " den...

Arka Kapak

"Görünmez bir güneş omuzlarımızı ısıtmaya başladı. Ama güneşin varlığı bile ilgimizi çekmiyordu. Mesafe, zaman ve yön kavramımızı kaybetmiş halde orada, nerede olduğunu bilmediğimiz bir yerde oturduk. Yanımızdan birçok ses geçti. 'Çulluklar gözlerimizi oydu,' dedik. Seslerden biriyse şöyle dedi: 'Bunlar gazeteleri fazla ciddiye almışlar.' Sesler ortadan kayboldu. Bizse öylece, omuz omuza oturmaya devam ettik." 


Rüyalar, kazalar, pişmanlıklar, inanç, özlem ve ölüm...
Büyülü gerçekliğin gizemli ve puslu atmosferlerle buluştuğu bu öykülerde Gabriel García Márquez, yatalak bir genç adam, kedisinin bedenine girmek isteyen bir kadın, evladının ölümünün yaraladığı bir anne, ikizi ölen bir kardeş, gözleri çulluklar tarafından oyulan üç adam, kurbanını sabırla bekleyen ölüm meleği gibi birbirinden çok farklı kurgusal ve mitolojik kahramanlara gönderme yapan kişiliklerin, bedensel ve düşünsel hassasiyet anlarını anlatıyor.
Yazarın ilk eserlerini barındıran Mavi Köpeğin Gözleri, Márquez'in 1947-1955 yılları arasında yazdığı on iki öyküden oluşuyor. Kitap, tarzı, temaları, karakterleri ve bilhassa yazarın "Yüzyıllık Yalnızlık'a değişmem," dediği "Çullukların Gecesi" öyküsüyle bir Márquez şenliği.

Eylül 24, 2011

Zaman zaMan haTıraLarda Kalan sAtır araLarIna gizlEnmiş iZ bıRakan CümleLer -2-

" yalan değildi devletlerin insanlar gibi, aşkların da devletler gibi ömürleri olduğu, mahiyeti safiyet olan aşkı en çok karanlıkların boğduğu. yalan değildi aşkın birbirine uymayan iki tanımının olduğu. bu tanımlardan biri sorgusuz sualsiz teslimiyet anlamına gelirken, diğerinin, sorgusuz sualsiz teslimiyetin kurulumu demek olduğu. böylece aşkın mutlak tanımının mümkünler âleminde nâ-mümkün olduğu. "


nazan bekiroğlu - isimle ateş arasında

Eylül 22, 2011

Zaman zaMan haTıraLarda Kalan sAtır araLarIna gizlEnmiş iZ bıRakan CümleLer -1-

" çakılı kalmamak sırf alışkanlıklardan ötürü demir attığın koylara. çıkmak oralardan, geçmek dalgakıranların beri tarafına, bilmediğin memleketlere varmak, tatmadığın yemekler yemek, sözlerini anlamadığın şarkılarla içlenmek, risk almak, dağılmak ve parçalanmak ve hasret çekmek buram buram, gurbetin tadına bakmak ve kendini yabancının gözünden görmek, şaşırmak yeniden, şaşırmak bir çocuk gibi dünyanın hallerine, çeşitliliğine, güzelliğine, acımasızlıklarına... şaşırmak ölene kadar... şaşırma kabiliyetini hiç yitirmemek... budur son tahlilde Âdemoğullarına, havvakızlarına kendilerini keşfettirten serüven. "

elif şafak - firarperest


SonUnda bEn oLabiLmek..

Çok hata yaptım şimdiye kadar , ders aldıklarımda oldu , almaya vakit bulamadıklarım da ! duyduklarım doğruysa zaferlerim de olmuş , iyi ki yapmışın dediğim şeylerde. Aynı zamanda keşkelerim ! geri döndürmek istediğim zamanlar , engellemek istediğim başlangıçlar ! acılarım var ; şimdi sadece gülümseye bildiğim , acılarım var ; hatırladıkça bilinç altına kilitlediğim... 90' larım da  tonton bir nine olduğumda o zaman sadece geçmişi hatırlayabileceğim , döngü böyle ! hatırladıklarım çocukluğum olacak kimi zaman , kimi zaman gülümsemeyi sevdiğim anlılar , kimi zaman hüzünler... bu yüzden güzel olanlar kalsın , yerlerini yenileri alsın ! pişman mıyım ?  yansıyana göre evet , yansımayana göre hayır... ! ama şundan eminim ; ben gönlümce sevdim ! seveceğim ! sevdikçe çoğalacak , çoğaldıkça paylaşacağım... sonra elimde biriktirdiğim küçük kutucuklarımı yukarıdan-aşağıya , soldan sağa dizeceğim ! cevabın ben olabildiği ... sonra o muhteşem renklerin ben olduğunu anlayabilmek , sevdiklerime bırakabileceğim en güzel sahne...!

Eylül 20, 2011

hoşgeldimmm !!!

Selam olsun ey ahali ; 
Taptaze geldim kondum buraya , nickimden  de anlaşılacağı üzere , susmuyorum , susamıyorum ! Olacak gibi değil bari yazalım faydamız dokunsun dedik. Kimin ile ciciyle. O kim ! aç tırnak “ can dostum”  kızım:  yedin bitirdin beni dedi. En iyisi yaz , yazda kafama göre okurum yada okumam dedi :P sonrası kahkaha!  tabir-caiz ise , yazmayı da konuşmak kadar seviyorum. Bu blogun  açılış serüveni böyle oldu bilin istedim. Yarın öbür gün bunu okuyup , gülümsemek istedim.
Aslında konuşmak ve yazmanın birbiri ile eş zamanlı yaşanan iki varlık olarak tanımlamak , benim için en iyi anlatım olur. Çünkü bu zamanda kadar anlatamadığım her şeyi yazarak  yada bir sözü küçük bir kelime ile ve bunları tamamlayan bir mimikle hep çözmüşümdür. Sanırım burada gamzelerime de bir teşekkür etmem gerek J
Bundan böyle , işte böyle buradayım. Her türlü bilgiyi sizlerle paylaşıp , sizlerinde yorumları ile birleştirip güzel bir içerik oluşturma kanısındayım. Ve şu dakika itibari ile start verilmiştir. Hayrını görün , tepetepe kullanın …
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...